Röportaj: Elif Bayrak

Röportaj: Elif Bayrak

Elif öncelikle bize biraz kendini tanıtır mısın? Kaç yaşındasın, hangi okulda eğitim alıyorsun?

Ben Elif Bayrak. 13 yaşındayım ve Özel Bursa Kültür Okullarına gidiyorum.

Peki Elif atlarla nasıl tanıştın? Biniciliğe ne zaman başladın? Binicilikte hangi aşamadasın,  lisansını ne kadar sürede aldın, müsabakalara giriyor musun? Aldığın dereceler var mı?

Atlarla bir okul gezisinde tanıştım diyebilirim, tüm sınıfla birlikte olduğumuz için atlarla pek iletişim kuramamıştım. 2 gün sonra aileme ısrar ettim beni lütfen götürün dedim tabi ilk başta kabul etmediler. Daha sonra ikna ettim ve 1 günümü Tabiat’ta geçirdim. İşte o günden sonra asıl serüven başladı diyebilirim. Her hafta sonumu Tabiat’a ayırmaya başladım. Yani 2015 yılında atlarla tanışıp yine 2015 yılında biniciliğe başladım. Binicilikte ileri düzeydeyim tabi ki daha kendimi çok geliştirmem gerek ama ileri düzeydeyim diyebilecek kadar deneyime sahibim. Müsabakalara giriyorum bazen derece alıyorum bazense atım ve benim o günkü enerjimiz düşük oluyor ve alamıyoruz ama genellikle derece alıyoruz.

Seni atlara çeken neydi Elif? Atların çok güçlü iletişimi olduğu söylenir, sen bu iletişime dair neler söylemek istersin?

Beni atlara çeken yelesiydi kuyruğuydu kişnemesiydi diyemem yani değişik bir şekilde oraya gitmek sürekli atlarla vakit geçirmek istiyordum çok özel bir şey beni çeken kelimelerle anlatılabileceğini pek düşünmüyorum ve bu dünyada konuşmadan iletişim kurduğum tek canlı atlar benim ne düşündüğümü hissedebildiğini düşünüyorum ve öyle bir iletişim ki beni her zaman mutlu ediyor.

Anladığımız kadarıyla neredeyse 5 senedir ata biniyorsun, bize yaşadığın hislerden bahsedebilir misin? Ata bindiğinde, engel atladığında, veya attan düştüğünde neler hissediyorsun ?

Ata bindiğimde tarif edilemeyecek kadar güzel duygular yaşıyorum ve atın üstündeyken kendimi olmak istediğim yerdeymiş gibi hissediyorum. Atımla tek kalp ama iki vücut oluyoruz. Engel atlarken ikimizin de kalbi aynı anda çarpıyor. Bazen ikimiz de heyecanlanıyoruz bazen ikimiz de korkuyoruz ama en sonunda atımla birlikte yapmak istediğimiz her şeyi yapabiliyoruz. Atımın ne yapmak istediğini nasıl hissettiğini hissedebiliyorum bu bir iletişim ve atımla atın üstündeyken daha çok iletişim kuruyorum. Tabi onun da bir canlı olduğunu unutmadan onun canının sıkkın olduğu günlerde pek fazla iletişim kuramıyorum ve bazen düşüyorum ama her düştüğümde daha güçlü kalkıyorum ve tekrar tekrar istediğimizi yapana dek çalışıyoruz.

Evet attan düşmek demişken, bazı insanların atları tanımadıkları için korktuklarını biliyoruz, sen bu konuyla ilgili neler söylemek istersin?

Atların da bizler gibi canlı olduğunu onların da iyi günü ve kötü günü olduğunu unutmamalıyız. Evet internette ısıran, çifte atan bir çok at var ve o atların amaçları kendilerini korumak ve şunu unutmayın atlar asla hiçbir canlıya durup dururken zarar vermez ve bazen sizin amacınız atı sevmek bile olsa o ata önceden vuran ve zarar veren insanlardan dolayı size de agresif yaklaşabilir. Ama siz ata sevgiyle yaklaşırsanız emin olun at hisseder ve size zarar vermez

Elif yine bildiğimiz üzere atlarla zaman geçirmenin ve bilhassa ata binmenin kişisel gelişime pozitif etkileri oluyor,  senin deneyimin neler? Ata binmenin hayatının farklı alanlarına yaptığı katkılar oldu mu?

Hayatımın her alanında katkısı olduğunu söyleyebilirim. İlk olarak okuldan örnek vereyim, sırf Tabiat’a gitmek için Cuma günleri tüm ödevleri bitirip tüm hafta sonumu Tabiat’ta geçirmek için gece saat 1’ e kadar çalıştığımı hatırlıyorum. Atlarla tanıştıktan sonra daha dışa dönük bir insan olmaya başladım. İnsanlarla daha çok iletişim kurmaya başladım.

İnsanlar genelde kedi, köpek ve kuş sahibi oluyorlar… At sahibi olmak veya daha doğru bir ifadeyle bir at dost edinmek nasıl bir duygu?

At dost edinmek çok çok özel bir duygu… Sana güvenen, sana inanan her ne yaparsan yap her zaman seni seven bir dostunun olduğunu bilmek çok güzel. Atlar aslında çocuk gibi ona her ne yaparsan yap o seni koşulsuz şartsız sever ve işte bunu bilmek çok özel bir duygu. Atlar sizinle çıkarları için arkadaş olmazlar ve emin olun onlar ebediyen sizin dostunuz olarak kalır.

Bir de şunu sormak isterim, elbette binicilik kulübünde ve katıldığın müsabakalarda bir sürü yeni arkadaşla tanışıyorsun, yeni deneyimler ediniyorsun. Bazen takım oluyorsunuz bazen rakip. Bu süreçlerin sana kattıkları nelerdir?

Bana en büyük katkısı sağlam sağlam dostlar oldu. Gerektiğinde rakip, gerektiğinde takım olmak çok güzel. Hatta bazen takım arkadaşımın kazanmasını istediğim bile oluyor. Kupayı kim kazanırsa kazansın hak ettiğini bilmekte çok güzel. Takım arkadaşının ne kadar çok çalıştığını bilmek kazanma duygusundan ağır basıyor denilebilir.

Elif’cim seni yorduk, çok teşekkür ederiz. Son olarak atları tanımayanlara, atlarla iletişim kurmak isteyip henüz adım atmamış olanlara tavsiyelerin var mı? Onları cesaretlendirmek için neler söylemek istersin?

Rica ederim. Atlarla bir an önce iletişim kurun derim çünkü onlarla iletişim kurmadığınız her saniye sizin için büyük bir kayıp emin olabilirsiniz. Bu özel duyguları sizin de yaşamanızı isterim. Emin olun ki yaşam sevinciniz artacak ve onlardan korkmanızı gerektiren hiçbir durum yok. Ata tüm iyi niyetinizle yaklaşırsanız o da size tüm iyi niyetiyle yaklaşır.

Kısa Kısa

At deyince aklına ilk gelen şey?

E: Alpha geldi aklıma.


Kaç kere attan düştün?

E: Sayısını hatırlamıyorum ama 30’u geçmiştir herhalde.

En çok kaç saat ata bindin?

E: En çok sanırım 4 saat ata bindim. Tabiat’ta arazide bindim.

 

En sevdiğin at?

E: Alpha

Atla yaşadığın unutamadığın bir an?

E: Arazide köpekler kovalarken atım beni korumak için onlara tekme savurmuştu.

Kaç müsabakaya katıldın?

E: Şu ana kadar 30-35 civarında yarışa katıldım.

Kaç kez 1. oldun?

E: Tam olarak hatırlamıyorum ama tahminen 10-15 defa birinci oldum.

Kaç yıldır ata biniyorsun?

E: Yaklaşık 5 yıldır ata biniyorum keşke daha önce binseymişim.

Tabiat deyince aklına ne geliyor?

E: Aklıma AİLE geliyor.